top of page
  • Yazarın fotoğrafıIU TEAM TURKEY

[230422] The Big Issue Korea Dream Filmi Özel Sayısı IU Röportajı

Güncelleme tarihi: 28 Nis 2023



Yakın zamanda YouTube şovu IU’s Palette’in konuğu olan Yoo Inna, en yakın arkadaşı IU’yu, Tanrı’nın özene bezene yaratıp dünyaya yuvarladığı bir boncuk olarak tanıttı. Yoo Inna’nın küçüğünü ona bir zarar gelmesin diye her seferinde evine arabayla bıraktığında eve güvenlice varmasını söylediği değerli bir boncuk. Tüm değerli yeteneklerin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir boncuk gibi olan biri ve şimdi o boncuk öyle dimdik büyüdü ki hiçbir sürtünmede parçalanmayacak ve oraya buraya hareket ettikçe parlayacak bir boncuk oldu.


Piyasaya sürüldüğünden beri <Big Issue> dergisinin kapağını ünlüler nadiren süslüyorken IU, kapak modeli oldu ve (ikinci kez model olarak) bunu güçlendirdi.



Bu sefer IU, yaşamak ve Evsizler Dünya Kupası’nı kazanmak için Big Issue dergileri satan kişilerin gerçek hikayesinden uyarlanan <DREAM> filminde belgesel yapımcısı So Min rolünde oynuyor. (“The Big Issue” dergisi evsiz kişilerin meşru bir gelir elde etme fırsatına sahip olmaları ve böylece toplumda rövanşta olan akımları tekrar topluma kazandırmaya yardım etmek için ortaya çıktı. <DREAM> filminde futbolcular Evsizler Dünya Kupası için mücadele ediyorlar ve bu dergiyi satarken de görülüyorlar.)


Senaryo IU’ya ulaştığında o ilk öncelikle, “Oh, bu Big Issue” diye keyifle şaşırdı ve saygısını sundu. IU’nun karakteri So Min, Lee Byeong Heon’un filmi <DREAM>de kendini tutkusuz biri olarak tanıtsa da gerçekte o, elinden gelenin en iyisini herkesten çok yapan, parlak ve bir işin peşini bırakmayan biri. IU, So Min’in saf tarafını sevdi ve bu film hakkında düşünmenin ona sevinç kahkahalarının sesini ve Mayıs’ta çekim yapmayı hatırlattığını söyledi.



S1. Daha önce bir röportajda aklınızda her zaman bir hedefe doğru rota çizdiğinizi ama son zamanlarda ilk kez belirli bir rota olmadan yolunuzun keyfini çıkardığınızı söylemiştiniz. Şu an bu sizin için nasıl?

IU: Bugünlerde ne durumda olduğumu düşünmek için nadiren vaktim oluyor. Şu an için, verdiğim mola sona erdi (gülüyor). Yeni bir dizi çekmem gerekiyor ve yeni bir albüm hazırlıyorum bu yüzden aşırı yoğunum. Her gün bana o gün için verilen görevleri yaptıktan sonra “Sıradaki hedef ne?” diye soruyorum ve basitçe yalnızca işime odaklanıyorum.


S2. YouTube’da “2022 bir dinlenme dönemiyse bu yıl koşma (meşgul olma) dönemi olacak” demiştiniz. <DREAM> filmi bu yoğun döneminizin başlangıcı gibi görünüyor.

IU: Bence çalışanlar ve oyuncular <DREAM>in yayınlanması için gün sayıyordu. Aynısı benim için de geçerli. Çekimlerden sonra herkes dağılmıştı ama yayın tarihi duyurulduğu gibi herkes “Ne? Tekrar mı bir araya gelmemiz gerekiyor?” gibiydi ve bir kez daha bir araya geldik. Filmde birçok oyuncu yer alıyor bu yüzden sohbet grupları bir anda tekrar hareketlendi ve herkes birbirini neşelendiriyordu.



S3. Bu film IU’nun başrol olarak çekimlerini yaptığı ilk filmdi. Yönetmen Lee Byeong Heon sette nasıldı?

IU: <BROKER> filmi çekimleri ile çakışmıştı. İlk önce <DREAM>i ondan hemen sonra <BROKER>ı çekmeye başladık ama DREAM’in çekimleri ondan sonra bile devam etti. Bazı dönemlerde <BROKER> da <DREAM>i çekerken çekildi. <DREAM> için çekim setinde, Lee Byeong Heon’un belirgin özellikleri vardı. Çekim esnasında kıdemli oyuncuları sıkça sorduğum bir soru “Film çekim setleri genelde böyle mi oluyor?”du (gülüyor). Aklında açık bir plan olan ve belirli şekilde “Tamam, kestik” diyebilecek biri.


S4. Ekiple çalışmaya hızlıca alışmak zor muydu?

IU: Başlangıçta çekimlerin nasıl olduğunu hatırlıyorum. Filmde So Min’in ilk kez göründüğü sahneydi ve şöyle böyle nasıl yapıp yapmamam gerektiği üzerinde düşünüp gitmeden önce çokça hazırlandım. Uzun diyaloglar olduğu için kendimi geç bitebilecek çekimlere mental olarak hazırladım ama sabah 9’da başladığımız çekimi öğle yemeğinden önce bitirdik. Yönetmenin aklındaki görünümü yakaladığımız zamanlar çekimler hızlıca bitti. Bu hız dizilerde nadirdir bu yüzden çekim sonunda bundan bahsettiklerini duydum ve “Çekimi bitirdiğimize emin misiniz?” diye sordum. Birilerine ısınmam biraz zaman alır bu yüzden başlarda biraz çekingendim. Ayrıca Seojoon-ssi çok esnek ve her çevreye mükemmel şekilde uyum sağlama yeteneğine sahip biri dolayısıyla başlarda birlikte çalışma yeteneğim konusunda geride kaldığım için endişelenmiştim. Çekim hızlı, belirlilikle dolu, hareketli ve zevkliydi. Keyifli bir film olan <DREAM>i yaz mevsiminde çekmek bende yeşil bir etki bıraktı. Şahsen benim de modumu yükseltti.



S5. Yönetmen Lee Byeong Heon filmdeki karakterlerin sözlerini günlük konuşmalarda alışıldık olmayan şekilde yazmaya meyilli. Özellikle So Min’in sözleri, Lee Byeong Heon tarafından yazıldıklarını en çok belli edenler.

IU: Tüm sözlerimi hatırlıyorum ama aynı zamanda filmin ritmine uyumlu şekilde ilerlemekte zorlanmıştım. Çekimin başında yönetmen normal konuşmamın 3 katı daha hızlı konuşmamı önerdi. So Min’in sözlerini kendi istediği şekilde seslice okudu ve o an “Ah, demek So Min bu!” diye düşündüm ve bu moda girmeme yardımcı oldu. Yönetmen istediklerinde açıktı yani bu yönetmenin geçtiği taş köprüden yürüdüğüm bir projeydi. Bir bakıma yönetmenden en çok yardım aldığım yapım buydu.


S6. Sizin için <DREAM>in cazibesi neydi?

IU: <DREAM>in senaryosunu <My Mister> ve <Hotel del Luna> bittikten sonra aldım. Art arda arkalarında derin bir hikaye olan karakterleri canlandırmaktan biraz yorulduğumu söyleyebilir miyim? Hikayesi olmayan bir karakteri canlandırıyor gibi hissettim ve <DREAM>deki So Min onun için en az hikayesi olan kişiydi. Bence bunca zamandır kolay bir karakteri bekliyormuşum. So Min içinden geldiği gibi davranıyor, düşündüğü şeyleri direkt söyleyiveriyor ve tam olarak göründüğü gibi biri. So Min’in derinlerde bir hikayesi olmamasını sevdim ve nasıl birisi olduğunu hemen anlayabildiğimi düşünüyorum.


S7. So Min kendisini, tutku ödemesini (ücretsiz stajını) yaparken tutkusu aldığı ödemeyle uyumlu olan biri olarak tanımlıyor (kısaca ödeme almadığı için tutkusuz olduğunu kastediyor).

IU: (Bir program için vs.) sahte bir gülümseme gösterebilmek veya duruma göre davranışını sahte hale getirebilmek gibi iyi sosyal becerilere sahip bir çocuk ama basitçe gerçekten neşeli ve azimli birisi. Geçmişte herkesten daha tutkulu olmuş olabileceğini hissettim. Yakıcı tutkusuyla dünyayla yüzleşti ama gözardı edildi ve incindi, bu da onu insanların iyiliğine inanmayan biri haline getirdi. Kendini tekrar incinmekten alıkoymak için kendi kendine “Pekala, yalnızca yapmam gerekeni yapacağım ve her zaman ölçülü yaşayacağım.” diye düşündü. Düşünce yapısının böyle olduğunu hissettim. Filmde, So Min bizlere “Bu kadarını yapmak sorun değil. Hadi sadece kaba sabah yapalım gitsin.” hissini veriyor ama yine de dikkatli baktığınızda aslında gerçekten sıkı çalışıyor (gülüyor). Zamanında işini çok ciddiye almış biri olduğunu hissettim.



S8. Bir şirketin stajyeri rolünde olduğu için So Min bana YouTube karakterin Lee Ji Dong’u anımsattı.

IU: Lee Ji Dong basitçe her işi sinir bozucu buluyor. “Benden bunu yapmamı mı istiyorsun? Bunu yapmak zorundayım ha?” (Gülüyor) Arkadaşlarım ve unnilerimin iş hayatlarıyla ilgili hikayelerini dinledim ve bunları Lee Ji Dong için sık sık referans olarak kullandım.

 

S9. So Min sık sık boynunda bir havlu ile görülüyor. Böyle bir görünüşü nasıl akıl ettiniz?

IU: Varyete programlarının çekimi sırasında fark ettim ki yapımcılar boyunlarının etrafına böyle havlular, rahat ve teri emen kıyafetler giyiyorlar. Bir futsal sahasında çekim yaparken ne tarz kıyafetler giymem gerektiğini düşünüyordum ve So Min özel ekipmanları olan bir PD olmadığından bir şapka ya da bir havlu uygun olabilir diye düşündüm. Kısa kollu bir tişört, kolluklar ve boynumun etrafında bir havlu. Bunu yönetmene önerdim ve o da olur dedi böylece film çekimi boyunca havlumu ve kolluklarımı yanımdan ayırmadım.

 

S10. Yani senin fikrindi. Tıpkı şarkıcı IU’nun konserlerinin genel planlayıcısı ve albümleri prodüktörü oluşu gibi oyuncu IU da prodüksiyon ekibinin planlamalarına katılıyor ve büyük resmin bir parçası oluyor.

IU: Şarkıcı olmamla oyuncu olmam arasındaki en büyük fark bu işte. Bir şarkıcı olarak genellikle sette başı çekerim, oysa diziler ve filmler için güvenip takip etmem gereken bir kaptan var. Ekip üyelerinden biri oluyorum. Bu aidiyet duygusu harika hissettiriyor.

 


S11. Çalıştığın her yapımın sana bir şeyler kazandırdığını söylemiştin, peki <Dream> sana ne kattı?

IU: Hazırlıklı oluşuma çok fazla güvenmemeyi. (Gülüyor) Sette neler olacağını asla bilemiyorsunuz ve insanların birlikle çalışma şekli hayal ettiğimden daha farklı olabiliyor. Hava şartları yüzünden dış mekan çekimi iç mekan çekimine dönüşebilir. Bu tarz değişikliklere hızlı tepki vermeyi ve adapte olmam gerektiğini öğrendim. Diğer oyuncuların her bir çekimde hemen adapte olabildiklerini görünce ‘Harika. Ben de bunu yapabilmek istiyorum.’ düşüncesiyle motive oldum. Komedi oyunculuğunda pek bir tecrübem yoktu, yani bu konuda diğerleriyle işbirliği yapmak benim için alışılmadıktı. Bu yüzden diğer kıdemli oyunculara yetişebilmek için sıkı çalıştım. Özellikle, Seo Joon-ssi beni hayrete düşüren çok esnek bir oyuncu. Seo Joon-ssi, hemen tepki vermem için beni sinirlendiren mükemmel 'Hongdae' oldu. (Gülüyor) Film setinde bizden zaman zaman istenen bazı şeyler oluyordu ve Seo Joon-ssi esnek bir şekilde bunların üstesinden gelebiliyordu. Kendimin de daha esnek olmamı istememe sebep olan aktör o.

 

S12. Daha öncesinde sette doğaçlama yapmayan biri olduğunu söylemiştin. Senaryoya sıkı sıkıya bağlı kalacak bir tipsin. Buna rağmen So Min, IU ile tanıştığında senaryoya eklenen kısımlar oldu mu?

IU: Kullanılacak aksesuarlar konusunda yönetmenle çok konuştum. Umm, sanırım parçası olduğum yapımlar arasında yönetmenin görüşlerine en sadık olduğum yapım bu oldu. Başkası olsa böyle olsa şöyle olsa diye önerilerde bulunurdu ama sonunda en iyisi yine yönetmenin fikri olurdu. (Gülüyor) ‘Bunu ve de bunu denedikten sonra, sonunda yönetmenin fikri hala en iyisi!‘ Bu nedenle, kendi fikirlerim sete neredeyse hiç yansımadı.

 

S13. <Dream>’in yönetmeni Lee Byeong Heon’dan, <My Mister>’ın yazarı Park Hae Young’a ve şimdi de, <You’ve Worked Hard>’ın yazarı Im Sang Choon, ayrıca <Broker>’ın yönetmeni Koreeda Hirokazu’ya kadar birçok seçkin hikaye anlatıcıyla çalıştın. Senin için “ilgi çekici bir hikaye” nedir?

IU: Umm, başlangıç için, eğer bana verilen karakter kendimle hiç özdeşleştiremediğim biriyse bu zor olur. Ne olursa olsun, kabul edebilmem için, bana ‘Ah, bu duyguyu biliyorum’ dedirten bir kategori içinde olmalı. Karakterimin iyi ya da kötü oluşu önemli değil, ama fazla parlak ya da fazla negatif roller konusunda çok özgüvenli değilim bu yüzden daha önce bunları reddettiğim oldu. Ama bu konudaki spektrum çok da dar değil. Gerçekten seçkin yazar ve yönetmenlerle çalışabildiğim için şanslıydım ve ayrıca beni onların eserlerine çeken şey, bağlantı kurabildiğim kısımlara sahip olmalarıydı. Seçkin yazarlar, çok çeşitli insan duyguları, felsefeleri ve düşünceleri hakkında yazabilirler. Aldığım teklifler arasında bireyselliği ve üç boyutluluğu olanların bana hitap etme eğiliminde olduğunu düşünüyorum.

 


S14. Bugünlerde aklına gelen, gerçekten denemek istediğin belirli bir tema var mı?

IU: Bir önceki röportajımda yüzmekten bahsetmiştim. Aklımda belli bir hedef olmadan, dün ve bugünkü istikametlerim farklı olsa bile fark etmez, ben sadece bu sürüklenme halini sürdürmek istiyorum. Kişiliğim öyle ki, bir şey yapmaya karar verirsem, bunu başarmak için gerçekten çok çalışıyorum. Bu da beni zaman zaman belli sınırlar içinde kısıtlamış olabilir. Şimdi çok daha rahat bir durumdayım ve daha da esnek olmayı istiyorum.


S15. Seni duygulandıran bir cümle, ya da seni anlattığını hissettiğin bir cümle ya da not var mı?

IU: Bir dakika. (Telefonuna bakınır) Ah, işte. Bir çiçeğin poleniyle ilgili. Şu anda bu cümleye dayanarak bir cümle yazıyorum, “Çiçek yerine polen olarak yaşamaya karar verdi kız.” En son yazdığımı… size okuyayım. “Rüzgarı gıdıklayıp şimdi uçmak istiyorum (nareullae). Sadece şimdi kendim olmak istiyorum (naillae).” Böyle yazmışım.

(Ç/N: son kısım kafiyeli.)



S16. Broker filminden sonra, Bekar Anneler Aile Vakfı'na bağış yaptın ve her sene düzenli olarak bağış yapıyorsun. Aynı zamanda Youtube kanalındaki videolarının sonunda kendi sesinle kayıp çocuk kampanyasına destek istiyorsun. Seni tüm bunlara yönlendiren ne oldu?

IU: Elimden geldiğince çok bağış yapmak ve gönüllü olmak istiyorum, ama şu an yaptığımdan daha fazlasını yapamadığımdan üzülüyorum. Annem de başkalarına yardım etmeyi sever, ondan onunla da çok konuştum. Bugünün Big Issue kapak çekimi için, Dream'in başından beri şirketime Big Issue ile çekim yapmak istediğimi .söylemiştim. 11 sene önce bu derginin kapağında yer aldığımda, az çok Big Issue'nun iyi niyetle çalıştığını biliyordum ama bu durumun şimdiki kadar farkında değildim. Daha sonra gerçekten büyük bir kalple hazırlanan bir dergi olduğunu ve şimdiye kadar evsizlere yardım ettiklerini öğrendim ve kendimce bir gün tekrar buraya geri dönmem gerektiğini düşündüm. Aynı zamanda Dream senaryosunu ilk okuduğumda Big Issue'dan haberdar olduğumdan içimden mutlu oldum. (Güler) Kendimce bu film yayınlandığında Big Issue ile çalışmamız gerektiğini düşündüm. Yaşlandıkça yeteneklerimi saklamak da amaçsız geliyor (Gülüşürler) Şarkı söyleyerek de yardımcı olabilirim. Yaptıklarımın insanlara yardım edebilmesine seviniyorum. Öyle yağınca fanlarım da benim bağış yaptığım yerlerde gönüllü oluyor. Ben bunu onlardan istemedim, ama beraber bunu yapmalarını çok havalı buluyorum. Böyle şeyleri beraber yaptıklarımız şeyler olarak görüyorum.


S17. Fan kulübün UAENA sık sık bağış yapmak ve gönüllü olmakla ünlü, değil mi?

IU: Onlardan bunu ben istemedim ama kendi kendilerine öyle oldular. (Güler) Ben kişisel olarak yapıyorum ama bunun için fanlarıma baskı yapamam. Fanlarım bana "IU yaptığı için yapıyoruz" diyor. İnsanın bunu yapmaya karar vermesi kolay değil. Fanlarımla iyi bir amaç için yarışıyorum gibi duruyor. (Gülüşürler)


S18. Fanlarınla yakın bir ilişkin var gibi duruyor.

IU: Aynen öyle. Fandom kültürü ve atmosferinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Birbirimizi tabii görmüyoruz. Fankulüp kurulduğundan beri bu böyle. Birbirimizi tabii görmemekte anlaştık. Hep birbirimize minnettarız. Aramızdaki his bu.



S19. Otuzlu yaşlardaki ilk yılının çok keyifli olduğunu söylemiştin. Bu sene için planların nedir?

IU: Şu an üzerine çalıştığım çok şey var, ondan her günümü o günün görevlerinş tamamlayarak geçiriyorum. Görevlerimi düzgünce tamamlayıp tatmin olduğumda keyfim yerine geliyor.


S.20 Şu an çekiyor olduğun <You’ve Worked Hard> dizisinden biraz bahsedebilir misin?

IU: Umm, Jeju'da yaşayan bir kız olan Ae Soon'u oynuyorum. Uzun bir dönemin hikayesini anlatacak sanırım. Çekimlere yeni başladık ve senaryoyu hayata geçiren eşya, sanat ve yönetmenlik ekiplerine hayran kaldım. Narin dokunuşlara sahip bu projede yer aldığım için onur duyuyorum.


S21. Filminin adı Dream gibi, şu an neyin Dream'ini (hayalini) kuruyorsun?

IU: Bu film başarılı olsun istiyorum. (Güler) Genelde büyük hayallerim olmaz. Büyük bir hayal kurmaktansa her seferinde beklentisi içinde olduğum küçük hedefleri tamamlarım. Şu anki hedefim bu filmin insanları neşelendirmesi. Yeşil sahada Dream filmini çekerken çok güldüğümü hatırlıyorum. Set o kadar keyifliydi ki hep <The Game Caterers> programındaymışız gibi hissediyorsum. Umarım filmi izleyenler taze bir keyif tadar.


Çeviri: jieunny, iuforia, J'ieunesse

Kaynak: IUteamstarcandy

83 görüntüleme0 yorum

Commenti


bottom of page