23 yaşında "Ben, evet, kesinlikle şu anı seviyorum. Hayır, hayır, açıkçası pes etmek istiyorum." (Twenty-three) demişti. 25 yaşında "Sanırım artık kim olduğumu biraz biliyorum." (Palette) diye vurgulamıştı. 29 yaşında "Beyaz tonundaki ilkbahar doruk noktamız." (LILAC) demişti. IU, 20'li yaşlarında nasıl dolaştığını, incindiğini ve kendisini son derece sevdiğini kaydettikten sonra 30 yaşına girdi. "30 yaşıma bastığım an, uzun zamandır hiç olmadığım kadar heyecanlı hissettim." Bu sözleri duyar duymaz, bunun üzerinde durmamaya ve geçmişi hakkında daha fazla soru sormamaya karar verdim. Bakışları beklendiği gibi 30'lu yaşlarındaki birini yansıtıyor. Müzisyen IU, oyuncu Lee Jieun ve toplumun bir üyesi olarak 30'lu yaşları hakkında söylediklerini dinledim.
Yaşınızdan ilham aldığınızı söyleyebilir misiniz? Bu yıl 30 yaşına girdiniz.
Müzik açısından öyle. Bence müzik açısından yaş, değiştikçe düşünme ve hissetme yönünüzü takip eden iyi bir konu. Geçen yıl, ful albümüm "LILAC", 20'li yaşlarımı ve 29 yaşında oluşumu anmak için son uğurlamayı yaptı. Ondan öncesinde bile "Twenty-three", "Palette" ve "eight" gibi birçok şarkım yaşımı yansıtıyordu.
30 yaşınıza girdiğinizde nasıl hissettiniz? Her zaman kendinizin farkında olan biri gibi görünüyorsunuz, bu yüzden tam o an nasıl hissettiğinizi açıkça hatırlıyor olmalısınız.
Evde bir yıl sonu töreni izliyordum. Ben dalgın dalgın izlerken yılbaşı için geri sayım başladı ve içimde bir heyecan hissi oluştu. 20'li yaşlarımın ikinci yarısında kendimi biraz güçsüz ve yorgun hissetmiştim. Bu heyecanı hissetmeyeli uzun zaman olmuştu. Kendimi o kadar iyi hissettim ki, o his bana aniden her şeyi yapabilecekmişim gibi bir güven verdi. Yeni yılın başlangıcı olduğu için de olabilir ama hala aynı duyguyu hissediyorum.
O his bir şekilde planlarınızı etkiledi mi?
20’lilerimden beri kaba taslak bir fikrim vardı. İnsanların performans sergileyebildiği ve çalışabildiği küçük bir stüdyo ya da konser salonu açmak istiyorum. Özel bir çalışma alanı yerine, eserlerini sergileyebilecekleri bir ortak alan yaratmak istiyorum. Bu benim için her zaman bir hayaldi, ama şimdi 30’uma girdim, bunun üzerine çalışmaya karar verdim ve bunu gerçekleştirmek için bir sürece başladım. Bence eğlenceli olacak.
“Spor yapmaya başlayacağım” gibi planlar bekliyordum, böylesine büyük bir proje duymak beni şaşırttı! (Güler)
O kadar da özel değil (güler). Çalışırken, yer bulamama nedeninden dolayı birçok dışarıda performans sergileme, başka sanatçılarla iş birliği yapma ve video çekme gibi imkanlar suya düştü. Ayrıca, COVID-19’dan dolayı stüdyo ya da konser salonu kiralamak zorlaştı, bu yüzden ben de “Böyle bir yerim olsa çok kullanışlı olmaz mı?” diye düşündüm. Yakın bir zamanda çalışmayı bırakacak değilim.
30’una girdikten sonra çıkardığın ilk müzik, müzik direktörü Kang Seung-Won ile “Mother Nature (H2O)”
Gençliğimden beri hayranlık duyduğum biri ve birlikte çalışmak istediğim çok iyi bir kıdemli müzisyen. Ancak, bunun 30’larımın ilk tamamlanmış projesi olacağını düşünmemiştim. Normalde seneye yayınlanmak üzere planlanmıştı. Geriye dönüp bakınca, bence, birçok yönden bu şarkının bu yıl yayınlanan ilk şarkım olması iyi bir şey. Şu ana kadar duyduğunuz şeylerden çok farklı. Bence yeni ve taze bir şey olacak.
Bu sizin için çok anlamlı ve özel bir şarkı olmuştur diye düşünüyorum. Özellikle, başından beri o müzisyene hayranlık duyan IU için.
İyi bir iş çıkarmak istiyordum. Kendime bunu tekrar tekrar söyledim. Bu direktörle ilk çalışmamdı ve övülmek istiyordum. Bu yüzden istediğim gibi birçok övgü almak beni çok memnun etti.
Müzik aracılığıyla sık sık yaşınızdan bahsetmiş olsanız da, oyunculukta buna kayıtsız kalarak farklı roller üstlendiniz.
Konu müzik yapmak olunca, ben bir yapımcıyım ve hayatımın o zamanlarında sahip olduğum düşüncelerimi ifade etmek ve artık geride bırakmak için bence iyi bir kaynak oluyor. Ancak oyunculuk benim eserim değil. Dolayısıyla farklı rolleri üstlenebilecek bir oyuncu olabilmek için kendimi kısıtlamasam daha iyi olur. Ancak 30 yaşıma bastığım için bunun biraz daha zorlayıcı hale geldiğini hissediyorum.
Tıpkı müzik yaparken yaptığınız gibi, bir oyuncu olarak "bugünkü beni" bütünüyle yansıtsaydınız, sonuç nasıl bir karakter olurdu sizce?
Böyle bir öneri aldığımda, genellikle güçlü eğilimleri olan aynı karakter gelir aklıma. Kendimi yansıtsam farklı bir karakter olmaz mıydı? Temel olarak, (karakter) kayıtsız numarası yapar, ancak sevgi göstermek için çok uğraşır. İnsanlar doğası gereği böyledir. Arada sırada bu tür bir imaja sahip bir karakter yaratmayı ve oynamayı denemek istediğim zamanlar oluyor.
Bu bana yönetmen Hirokazu Koreeda'nın filmindeki karakterinizi hatırlattı.
Yönetmen Koreeda'nın “Broker” filmini çekerken bu düşünceleri çok yaşadım. Kendimi "bu karakter bu ifadeyi yapmalı, ya da bu şekilde tepki vermeli" ile sınırlamadan, özgürce hareket ettiğimi düşünüyorum. Gerçekten çok eğlenceliydi. Yönetmen, (oyunculukta) sabit bir yol önermek yerine önerilerimi kabul etti ve "O kısım aklımdan geçmedi ama bunu yapman iyi oldu." dedi. Bu yüzden canlandırırken çok eğlendim.
Müzisyen IU ve aktris Lee Jieun'un ileride yapacaklarını dört gözle bekleyen, geçmiş işlerinize bakmaktan zevk alan o kadar çok insan var ki. Kendinize nasıl bir bakış açısıyla baktığınızı merak ediyorum.
Geçmişte, kesinlikle geleceğimin üstünde çok fazla durarak yaşadım. Bir noktada, uzak geleceğimi planlamanın işimi kısıtlayacağını fark ettim. Bence şimdiki zaman en önemli olanı.
“Dream” filminin çekimlerine yakında devam edeceğiz. Covid-19 nedeniyle çekimleri bitiremedik ama şu an devam ettiğimiz için kaldığımız noktayı iyi bulup bağlantı kurmam gerekiyor. Şu anda sahip olduğum en büyük endişe bu.
30’larınızı içine alacak önümüzdeki 10 yıl içerisinde, nasıl bir imaj oluşturmayı umuyorsunuz? Kaçırmak istemediğiniz fırsatlar var mı?
Annemin etkisi sayesinde, çeşitli yerlere bağış yapmak için elimden geleni yapıyorum. Son zamanlarda, çocukları ve yaşlıları desteklemek gerekiyorsa da, yardım yaparken göz ardı edilen nokta gençler, diye düşünüyorum. O yaşları deneyimlemiş birisi olarak, hayatlarının o safhasında olan insanlara nasıl daha spesifik bir yolla yardımcı olabilirim, diye annemle birlikte çalışıyoruz. 30’larımda, sadece bunu başarmanın bir yolunu bulmak benim için yeterli olur bence; eğlenceli de olur. Ayrıca, aktörlük açısından bakarsak, halkın zaman harcamaya istekli olduğu bir aktör olmak istiyorum. Yine bu açıdan bakarsak, her projemi yayınlandığı an izlemeye vakit ayırsalardı, güzel olurdu. Aynı şekilde, sizi hiç olmadığı kadar meraklandıran bir müzisyen olmak isterdim. Öyle veya böyle, büyük hayallerim yok. 20’lerimdeyken, istediğimden daha çok çalıştım ve çok fazla da şey başardım. Şu anda hayranlarım etkinliklerime rahatça katılsaydı, harika olurdu.
Dileklerinizi sayarken büyük bir hayaliniz olmadığını söylediniz ama çok meşgul olacak gibisiniz.
Haklısın. Özümde çok dinlenemeyen birisiyim. İş, hayatımın en büyük parçası. 20’lerimdeki gibi beni mahvetmezse de mükemmel olur, tabii.
Kendinize hiç, “Ne zamana kadar müzik ve oyunculukla meşgul olabileceğim?” diye sordunuz mu?
Sordum. Geçen yıl, kulaklarımın hep aynı kalmayacağını fark ettim ve kendi kendime, “Ya gün gelir çıkarmak istediğim sesleri çıkaramazsam?” diye endişelendim. Şu an çeşitli yollar arıyorum ama doğrusunu söylemek gerekirse, her zaman şu anki gibi performans sergileyemeyeceğimden korkuyorum. Bunu düşününce, formda değilim ve diğerlerine kıyasla kilom, olmam gerekenden daha düşük. Fakat önceki kadar çok çalışınca, vücudumun zarar görmesi kaçınılmaz, diye düşündüm. Uzun süre çalışabilmek için, sağlığıma dikkat etmem gerektiğini fark ettim. Ne olursa olsun, her şeyin başı sağlık. 30 olduğumda böyle düşünebileceğimi söylüyorlar, ki ben de öyle düşünüyorum. Bu bir ilim sanırım. Haha.
Ek besinlerinizi düzenli almanız lazım. Yemeğinizi de iyi yemeniz lazım.
Kastettiğim bu. Üşendiğimden yeterince iyi beslenemiyordum. Ama artık yemem gerektiğinde karar kıldım.
Çeviri: jieunny, Aichan, Flos Lunae, Dionysiyos
Kaynak: Marie Claire, IUteamstarcandy
Comments