"Kendi peri masalında, tek efendi odur."
S1. <Dream High>'da ilk rol aldığında oyunculuk için altyapın yoktu, neden kariyerine oyuncu olarak başlamaya karar verdin? Oyunculuğa ilk başladığında endişeli miydin?
IU: Şarkıcı olmak istememden bile önce, oyuncu olma hayalim vardı. İlkokuldayken oyunculuk dersleri bile aldım, o yüzden önce şarkıcı olarak çıkış yapmayı beklemiyordum. Şarkıcı olarak çıkış yaptığım için birçok hayranım beni oyuncu olarak izlerken tuhaf hissetmiş gibiydi, ki bu da bana (oyunculukta) hırs kazandırdı. Oyunculuğu hiçbir zaman ikinci mesleğim olarak düşünmedim. Şarkıcılık ve oyunculuk, ikisi de benim ana mesleğim, ve çok çalışıp onlar için elimden geleni yapacağım. Bu günlerde oyunculuğumu beğenen daha çok hayranım var gibi görünüyor ve bunun için çok mutluyum.
S2. <Hotel del Luna>'da toplamda 126 kez kıyafet değiştirdin ve buna <IU'nun Moda Şovu> adını verdiler. Bu, bir çekim için elde ettiğin en yüksek kıyafet değiştirme rekoru muydu? Çekimden sonra senin için tatmin edici bir deneyim miydi? Genel olarak, kıyafet almayı seven türde bir kız mısın?
IU: Bu günlerde çok fazla internet alışverişi yapıyorum. Fakat yeni kıyafetlerimi çok giymiyorum, genelde sıkça giydiğim kıyafetleri giyiyorum. Güzel görünmeye/giyinmeye olan büyük arzum <Hotel del Luna> çekimlerindeyken dindi. Diziyi çekerken gerçekten çok fazla kıyafet değiştirdim. Uzun zamandır benimle çalışan stilistim bunun için çok uğraştı ve mükemmel de bir iş çıkardı.
S3. Çin'deki hayranlarının oyuncu Yoo Inna ve senin için 'U娜' isimli bir başlık oluşturduklarını biliyor musun? Yoo Inna ile en çok hangi yönden uyumlu olduğunuzu düşünüyorsun?
IU: Bunu ilk kez duyuyorum, ve kulağıma şirin geldi, teşekkür ederim. Bizi seven bir sürü hayranımız olduğunu biliyorum. Birbirimizin hayatına çok kolay bir şekilde uyum sağladık, yalnızca 'telepatik' olduğumuzu söylemek yeterli olmaz, o yüzden şöyle diyebilirim, birbirimizle belli zamanlarda iletişim kuramasak veya yoğun programlarımızdan dolayı buluşamasak bile endişelenmiyoruz. Çok fazla benzerliğimiz olmasına rağmen, çok fazla farklılığımız da var. Birbirimizin fikirlerini değiştirmeye çalışmak yerine, birbirimizi olduğumuz gibi kabul ediyoruz, güçlendiriyoruz ve birbirimize yol gösteriyoruz.
S4. İnternette kendi ismini aratıyor musun? Karşılaştığın en akılda kalıcı hayran başlığı neydi?
IU: Güney Kore'de insanların naneli çikolata sevenlerle garip bir tat anlayışları olduğu için alay edebilecekleri şirin bir online kültür var. Naneli çikolatayı sevenlerdenim, bu yüzden benimle çok alay edildi. Fakat naneli çikolata sevenlerden de çok fazla destek geldi. Çinli hayranlarımın özellikle uzun saçlı halimi sevdiğini biliyorum, ve bu yılki film çekimim yüzünden saçımı kesmeyi planlamıyorum, yani hiçbirinizin bunun için endişelenmesine gerek yok.
S5. Bir defasında Çince, Has Minnanca ve Kantonca şarkılar söylemiştin ve bunun için sana "Küçük Dilsel Deha" dendi, dil öğrenmeye dair birkaç teknik/ipucu paylaşabilir misin? Çin'de çok fazla hayranın olduğunu biliyor musun? Onlara en çok ne söylemek istersin?
IU: Yabancı dilde şarkı söylemek çok zor. Fakat yurtdışındaki hayranlarımın bana olan sevgisiyle ve benimle görüşmek için harcadıkları çabayla kıyaslandığında bu, hiçbir şey. O yüzden ne zaman yabancı bir dilde şarkı söylesem ve hepsinin beni nasıl çok sevdiğini görsem, zaman zaman utanç duydum. Çince ve Kantoncayı iyi konuşamasam da, hiç olmazsa, hayranlarıma sevgimi ifade etmek istiyorum, o yüzden sıkıca çalışıyorum da. Neyse ki ikisi (Çince ve Kantonca) de sesime çok iyi uyuyor, Çince öğrenmek için beni motive eden şey de bu oldu. Daha sıkı çalışacağım!
Çeviri: Dionysiyos
Kaynak: https://mp.weixin.qq.com/s/ouThFA3hoIKFyIzl3h_NYg
Komentarze